BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / Mehmet Pamak / Makale (sayfa 8)

Makale

Bu Kadarına Yabancı İşgal Orduları Cesaret Edebilir miydi?

Camileri bombalamayı, Müslüman halka İsrail’in Filistinlilere yaptığı gibi sert ve şiddetli saldırılar düzenlemeyi, kendi uçağını düşürmeyi planlayan son darbe planının ifşa olduğu gün Anayasa Mahkemesi darbeci muvazzaf askerlere sivil yargı yolunu tekrar kapatan yeni bir siyasi kararın altına imza atarak, hukuk değil de asker yanlısı olduğunu bir daha belgelemekten çekinmedi. Geliniz TSK’nın ve brifingli yargının halini bir daha gözden geçirelim. Neden TSK’da Bu Kadar Yoğun Bir Cinnet Hali Yaşanıyor? Ve Neden Hesap Sorulmuyor? Daha yeni ortaya çıkarılan belgelere göre “Balyoz” isimli bir darbe planı daha ifşa edildi. Bugüne kadar, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbeleri, 27 Nisan ...

Devamı »

TSK’nın Halkımızı Yıpratmasına Son Verilmelidir!

Enver Aydemir, İslami kimliği ve imani sorumluluğu sebebiyle laik Kemalist resmi ideolojiyi dinleştirip bütün müntesiplerine dayatan bir orduda askerlik yapmayı kabul etmediği, Kemalist orduda askeri üniforma giymeyi, silah altına alınmayı reddettiği için, başka “vicdani ret”çilerin de yaşadığı zulümlere muhatap olmuş, askeri cezaevlerinde işkenceye tabi tutulmuş ve “zorunlu askerlik” dayatmasının mağduru kılınmıştır. Enver Aydemir, İslami-imani gerekçeyle askerliği reddedenlerin ilki olmakla beraber, farklı sebeplerle vicdani retçi olan pek çok kişinin de askeri cezaevlerinde, kışlalarda aynı şekilde yoğun baskı, şiddet, hakaret ve işkencelere maruz kaldıkları bilinmektedir. Şimdi Enver Aydemir, Eskişehir Askeri Mahkemesi’nde yargılanmakta ve ideolojik kararlarla ağır cezalara çarptırılma riski altında bulunmaktadır. Üstelik ...

Devamı »

1431’i Kur’an’a Hicret Yılı Yapalım, Üretilmiş İpleri Bırakıp, Hablullah’a Sarılalım

Hicret’in 1431. yılı münasebetiyle, Radyo Denge’nin Ankara Kocatepe Kültür Merkezinde düzenlediği Hicret Gecesi’nde yaptığım konuşmanın metnini, oraya gelememiş kardeşlerime de ulaştırmak ve yeni Hicri yılda, Hicret’in anlamı, önemi ve üzerimizdeki sorumluluklar hakkında düşünmeye ve gereğini yerine getirmek üzere hep birlikte harekete geçmemize vesile olması umuduyla paylaşmak istiyorum. Bu vesileyle, gecemize katılıp, değerli parçalarıyla bir bilinç ve duygu patlamasının yaşanmasına, bereketli ve verimli bir gecenin idrak edilmesine vesile olan “Grup Yürüyüş” ve “Grup Kardeşlik Türküsü” bünyesinde yer alan kardeşlerimize bir daha teşekkür ediyor ve Rabbimizin kendilerine ecirlerini vermesi, en güzel şekilde ödüllendirmesi için dua ediyoruz. Büyük katılımın yaşandığı, son derece diri ...

Devamı »

Can, Mal ve Din Güvenliğimizi TSK’dan, Hukukumuzu ve Temel Haklarımızı Yargı’dan Nasıl Koruyacağız?

Tarihi, belgesel ve vakıa olarak bilindiği üzere; Türkiye ulus devleti “Cumhuriyet” adı altında, asker ve sivil bürokratların egemenliğinde oligarşik bir diktatörlük olarak yapılandırılmış ve halen bu yapısını ve bu yapılanmadan kaynaklanan çok boyutlu zulümlerini ısrarla sürdürmektedir. Bu oligarşinin merkezini ve destekçilerini, TSK, Yargı ve istihbarat üst bürokratları, laik-Kemalist-ulusalcı-statükocu siyasetçiler, TÜSİAD’da toplanmış kimi büyük sermayedarlar ve onların elindeki kartel medyası ile bir kısım yazar ve yöneticileri, üniversitelerde kadrolaşmış laik-Kemalist-ulusalcı bir kısım akademisyen ve kimi meslek odaları ile sendika ağaları oluşturmaktadır. İşte bu oligarşik diktatörler, halkı cahil ve güdülmesi gereken “karnını kaşıyan” güruh olarak görmüşler, aşağılayıp dışlamışlar, halkın İslami kimliğine ve değerlerine ...

Devamı »

MHP kurucu genel başkanlığından İslami kimliğe

İki yıl önce, İstanbul’dan Zaman Gazetesi’nden Göksel Genç isimli muhabir aradı ve MHP’nin 1983’de kurucu Genel Başkanlığını yapmış bir kimse olarak, MHP Başkanlığından bugüne yaşadığım serüveni ve bugün Kürt sorunu hakkında MHP’nin takındığı tutum hakkındaki görüşlerim ile konuya benim yaklaşımımın ne olduğu konusunu haber yapmak istediğini ifade edip, bu amaçla Ankara’ya gelip görüşmek üzere randevu talep etti. Önce tereddüt etmeme rağmen, bu konuda söyleyeceklerimizin İslami ölçülerin bu vesileyle bir daha hatırlatılması bakımından uyarıcı bir tesiri olabilir umuduyla, Allah rızası için kabul ettim. Ancak Zaman Gazetesi’nin üst yönetiminin haberi olup olmadığını özellikle sorup, yayınlamayabileceklerini hatırlatıp, bu sebeple onlara sorup eğer yayınlanacaksa ...

Devamı »

Emperyal Projeler, Türkiye’de Değişim ve Müslümanlar – 1

Türkiye’de kurulan sistem, İslam şeriatını tehdit ve düşman konumuna oturtup, ümmet bilincini dışlayarak ve hilafeti kaldırarak, laik batıcı Kemalizmi, Türk ulusalcılığını, pozitivizmi ve sekülerizmi içeren resmi ideolojiyi dinleştirip bütün topluma dayatınca; başlangıçta İslami kimlik, İslam hukuku/şeriatı, ümmet bilinci ve Müslüman halk ötekileştirilip, düşmanlaştırıldı. Tehdit ve tehlike algısında 1. sıraya oturtuldu. Evet böylece, ulusalcı resmi din olan Kemalizmin İslam düşmanı laiklik anlayışıyla Batının seküler değerleri kutsallaştırılarak, İslam şeriatı ve ümmet bilinci “irtica” olarak yaftalandı. Daha sonra bu tercihin kaçınılmaz sonucu olarak, Türk ulusalcısı resmi ideoloji önünde engel görülen Kürt kimliği, Kürt anadili de ötekileştirilip, düşman ve tehdit algısının 2. sırasına yerleştirildi.Çünkü ...

Devamı »

Antalya ve Kenan Alpay Davaları, Hukuki Değil İdeolojiktir

Antalya’da başörtüsü yasağını protesto etmek için İnanç Özgürlüğü Platformu’nun düzenlediği basın açıklamasına çocukları ile birlikte katılan anne ve babalara “velayet hakkını kötüye kullanma ve çocukların ruh sağlığını bozmak” gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması 15 Ekim’de başlıyor. İddianamede, basın açıklamasına katılan 17 anne ve babanın 1 yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyor. 13 Eylül 2008 tarihinde Özgür-Der’in Ramazan ayı eylemlerindeki konuşması dolayısıyla Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay hakkında TCK 216/1 ve 53/1-2 maddeleri gereğince “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 16 Ekim’de yapılıyor. Kenan Alpay kardeşimizin ağzından dile gelen, İstanbul Özgür-Der’li kardeşlerimizin aşağıdaki ifadelerinde yer alan ...

Devamı »

Kürt Sorununa Sistem İçi Çözüm Arayanlara Somut Öneriler

Öncelikle bir daha belirtmek isterim ki, Kemalist resmi ideoloji tasfiye edilip, anayasa ve hukuk bu ideolojinin kuşatmasından tamamen kurtarılmadıkça, Kemalist dogmatik kuşatma altındaki askeri ve sivil eğitim kurumları ve programları, bu seküler Batıcı pozitivist ideolojiden arındırılıp sadece insani erdemleri, insan haklarını ve hukuku esas alan, fıtratı koruyup geliştirmeyi ve iyi insan yetiştirmeyi hedef alan özgürlük adaları haline dönüştürülmedikçe görece bir adalet ve özgürleşme bile hayalden öte gidemez. Ordu, hukuki haddini bilen, sadece halkın dış güvenliğini sağlayan ve halkın seçtiklerinin kararlarına itaat eden bir konuma getirilmedikçe, eğitim, ordu, yargı, sermaye ve medya başta olmak üzere bütün devlet ve kurumları, hak, adalet, ...

Devamı »

Kürt Sorununa Sistem İçi Çözüm Arayışının Zaafları

Özgün İslami çözüm; kalıcı, adil ve uzun vadeli bir çözüm olarak tartışılmaz üstünlüğünü ve alternatifsizliğini korumakla beraber, sistemin yöneticilerinin, hiç olmazsa batının ulaştığı kriterler çerçevesinde görece bir iyileşmeyi kısa vadeli çözüm olarak sağlamaları da teşvik edilebilir. Bu acil sistem içi çözüm, zulmün devamında görece bir iyileşme de sağlasa olumlanabilir. Taklit ettiği Batının faşist dönemine takılı kalan Kemalist sistemi yine Batının görece özgürlükçü dönemine göre güncelleyerek İslami kimlik ve Kürt kimliğine yönelik zulüm politikalarında geri adım atmasını sağlamak isteyenler sistem içi görece bir olumluluğa vesile olabilirler. Daha zalim şirk sistemi yerine zulmü görece olarak azaltılan bir şirk sistemine geçmeyi sağlayabilirler. Yani ...

Devamı »

Kemalist “Öğütüm”ün Amacı Egemenlere İtaatkâr Vatandaş Yetiştirmektir

Çocuklarımız için, “resmi ideoloji kıskacında” yeni bir “öğütüm” yılı başladı. Ve maalesef çoğumuz, her zamanki umursamalığımızla, zulmü kanıksamışlığımızla, edilgen ve pasif duruşumuzu sürdürerek, ateşten korumakla mükellef kılındığımız çocuklarımıza yönelik bu büyük zulmü, ideolojik-dogmatik-militarist kuşatmayı sadece seyrediyoruz. Bilindiği üzere, 3 Aralık 2006 tarihinde Ankara Kocatepe Kültür Merkezi konferans salonunda düzenlediği “Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim Sistemi ve Din Eğitimi” konulu panelde yapılan konuşmalar sebebiyle kartel medyasının tahrikiyle İLKAV için kapatma, iki konuşmacı hakkında da TCK 301. maddeyi ihlal suçlamasıyla ceza davası açılmıştı. Yaklaşık iki buçuk yıl süren medya linçi ve siyasi amaçlı davalar sonunda, Rabbimizin lütfüyle her iki dava da düş­müş bulunmaktadır. ...

Devamı »

Kürt Sorununa İslami Çözüm Üzerine Düşünceler

Egemen cahiliye sistemi, Türk ulusalcılığına dayalı, tek tipçi, inkârcı ve asimilasyoncu politikalarla, ülkedeki doğal-fıtri farklılıkları yok etmeyi, halkların özgün İslami ve kavmi kimlik ve değerlerini öğütmeyi hedef alan laik resmi ideoloji dayatmasıyla, militarist uygulamalarla pek çok soruna ve bu arada Kürt sorununa da yol açmıştır. Bu yazıda, Kürt sorununa çözüm arayışı içinde olan çevrelerin takip ettiği iki yöntemin varlığına, sistem içi ve sistemi kökten değiştirmek isteyenlerin takip ettiği iki yola önce genel anlamda değineceğim. Ve daha çok, toplumu vahyi ölçülerle dönüştürerek sistemi değiştirmeye yönelik İslami yöntemin getireceği nihai ve sahici adil çözüme dair düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım. İnşallah bundan sonraki ...

Devamı »

Adil Olmak, Adaleti Herkes İçin İstemek Mü’minlerin Özelliğidir

“Ezilenler Ezenlerini Taklit Ediyor, Kürt Kemalistler Kürt Halkını Sekülerleştiriyor” başlıklı yazımıza gelen, yanlış anlamaya ya da eksik ve yanlış değerlendirmeye dayalı olabileceği intibaı veren kimi tepkiler sebebiyle laik ulusalcı Kürt muhalefetinin konumunu ve bizim eleştirilerimizin ekseninin ne olduğunu, belki bu sefer anlatabilirim umuduyla, bir daha değerlendirmek istiyorum. Bu sebeple, PKK ve DTP öncülüğündeki Kürt halkını sekülerleştirme çabalarına, PKK ve DTP’nin emperyal güçlerle ve Kürt halkına bunca zulmü yapan Türk ulusalcısı Kemalist oligarşiyle kendi halklarının da dini olan İslam’a karşı cephe oluşturma çalışmalarına dair tespitlerime yönelik eleştirilere cevap vererek meramımı bir daha anlatmak istiyorum. Bizim ayrım yapmadan herkes için talep ettiğimiz ...

Devamı »

Türkiye’de Kürtlere Yapılanlar, Kürdiye’de Türklere Yapılsaydı Ne Olurdu?

“Kürt Sorunu Nasıl Oluştu?” başlıklı yazımıza, kendisini İslam’a nispet edenlerden gelen, hak etmediğimiz ölçüde suçlayıcı kimi tepkiler ve Türkçü MHP’nin Kürt sorununa çözüm çabaları karşısında ortaya koyduğu ırkçı, faşist tavır ve söylemler sebebiyle, bu kesimler de belki düşünürler diye tersinden bir örnekle sorunu bir daha ortaya koymak gereğini duyuyorum. Ayrıca “Ezilenler Ezenlerini Taklit Ediyor, Kürt Kemalistler Kürt halkını sekülerleştiriyor” başlıklı yazımıza gelen, yanlış anlamaya ya da eksik ve yanlış değerlendirmeye dayalı olabileceği intibaı veren kimi tepkiler sebebiyle de laik Kürt muhalefetinin konumunu ve bizim eleştirilerimizin ekseninin ne olduğunu, belki bu sefer anlatabilirim umuduyla, bir daha değerlendirmek istiyorum. Bu sebeple, bu ...

Devamı »

Ezilenler Ezenlerini Taklit Ediyor Kürt Halkını Kürt Kemalistler Sekülerleştiriyor

Bir evvelki yazımızda, çok yakıcı sorunlar yumağının ve büyük ıstırapların kaynağı olan ve şiddetten beslenen statükocu faşistlerin tüm engelleme çabalarına rağmen acil çözüm bekleyen Kürt sorununun nasıl oluştuğunu ele almaya çalışmıştık. Bu yazımızda da bu sorunla ilgili kafalara takılan kimi sorulara cevap vermeye ve bu sorun çerçevesinde nelerin kotarılmaya çalışıldığını ve laik Kürt muhalefetinin kimi açmazlarını, çelişkilerini ortaya koymaya ve Allah izin verirse bir sonraki yazımızda ise bu konudaki çözüm önerilerimizi paylaşmaya çalışacağız.Kütlere yönelik ilave bir zulüm olmadığı, onların bu ülkenin imkânlarından eşit olarak istifade ettikleri ifade ediliyor. Mesela deniyor ki, “Kürtler TC Devletinin bütün mevkilerinde görev alabiliyorlar. Çoğu zaman ...

Devamı »

Müslüman Hiç Kimseye Sövmez, Hakaret Etmez

Kemalizm Cahili Kuşatmasını, Zulmünü ve Darbeci Tahakkümünü Hâlâ Sürdürmektedir   Bugün Türkiye’de hâlâ cahili hükmü, tekçi dayatma ve tahakkümü süren Kemalizm iken, 80 yıldır yaşanan ve halen süren bu büyük, yaygın ve derin zulmün, hukuksuzluğun müsebbibi Kemalizm iken, on binlerce cana kıyarak, hapishaneleri siyasi keyfi kararlarla yüz binlerce masum insanlarla doldurarak bir önceki yazımızda daha teferruatlı ifade edilen bütün zulümlerin kaynağı olan Kemalizm iken, eğitimi bir öğütüm aracı haline getirip milyonlarca zihni işgal edip, ruhları kirletip esir alan, vicdanları, fıtratları karartarak, bozarak inansımızı kendine ve Rabbine yabancılaştırarak tam bir toplumsal cinnete yol açmış olan Kemalizm iken ve bütün bu zulümlerini ...

Devamı »

Statüko ile Sistem İçi Değişimcilerin Mücadelesi ve Müslümanların Konumu

Kendilerine rant ve iktidar sağlayan statükoyu sonuna kadar savunma azmiyle hareket eden bürokratik diktatörlük ile bu statükonun baskısı altından kurtulmak isteyen, sistem içi görece özgürleşme yanlısı değişimci sivil-siyasi kesim koalisyonu arasında giderek tırmanan bir mücadele yaşanıyor. Bu mücadele sürecinde, statükonun sahibi, ülkedeki bütün sorunların ve çözümsüzlüklerin de asıl kaynağı olan Kemalist bürokratik diktatörlüğe, ideolojik dayatmalarına, zulümlerine, hukuksuzluklarına karşı itiraz ederek, adalet ve özgürlük mücadelesi sürdüren, sistem içi değişimciler dışında bir de tevhidi kesim söz konusudur. İşte bu tevhidi kesime, kendi içlerinden kimi Müslümanların, adalet ve özgürlük mücadelesinin hedefi, statüko ve değişimciler arasındaki mücadelede bulunulması gereken konum bakımından bazı eleştirileri de ...

Devamı »

Toplumsal Yozlaşma, Çürüme ve Cinnetin En Temel Sebebi, Kemalizm

Kemalizm dinine/ideolojisine tabi olmaya, onu bir yaşam tarzı olarak benimsemeye, her sabah ona bağlılık andı içmeye, varlığını ona armağan etmeye, hayatın bütün alanlarının onunla kuşatılıp dönüştürülmesine, özetle Kemalizm dininin ilahlarına, putlarına, putlaştırılan şahsiyet ve ilkelerine kulluk yapmaya itiraz ederek, adalet ve özgürlük talep edenler, kendi ülkesinde özgürce, insanca ve Müslüman’ca yaşamak isteyenler, bir takım yasalar, saptırılmış keyfi yorumlarla genişletilerek ve ideolojik yorumlarla kanunsuz suç ve cezalar ihdas edilerek baskı altına alınmakta, hizaya sokulmaya çalışılmaktadır. Evet başta eğitim olmak üzere hiçbir toplumsal alanda, Kemalizm de dâhil herhangi bir din ya da ideolojinin hiç kimseye dayatılmaması gerektiğini söyleyen, okulların, özgürlük adaları haline ...

Devamı »

Kemalizm Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Israrla Gündemde Tutmalıyız

Son birkaç yıl içinde İLKAV, Özgür-Der kapatma davalarının, şahsım ve Kenan Alpay kardeşim için de soruşturma ve ceza davalarının açılmasına sebep olan husus, Kemalizm ve Atatürkçülük olarak adlandırılan resmi ideolojinin kıskacındaki eğitimin, devlet dayatmasıyla bir beyin yıkama, tek tipleştirme ve öğütüm aracı haline getirilmesine seyirci kalmayı kabullenmeyişimizdir. Resmi ideolojinin resmi törenlerinde, Kemalizm dininin ritüellerinde çocuklarımızın kişiliksizleştirilmesine, ikiyüzlülüğe zorlanmasına, aşağılanmasına, kendi dinlerine aykırı dini söylem ve ibadetlere zorlanmasına karşı suskun kalmayıp, bu zulme itirazımızı, adalet ve özgürlük talepli söylemlerimizi ardı ardına gündemleştirmemizdir. Hepimizden toplanan vergilerle yapılan okulların Kemalizm dininin tapınakları haline dönüştürülmesine ve militarizmin baskısı altında kışlalaştırılmasına karşı sorgulayıcı, hesap sorucu ...

Devamı »

´Bizim çocuklar´dan ´Bizden Mahkeme´lere Darbeciler

28 Şubat 2009 Tarihinde İLKAV’ın Düzenlediği Darbeleri-Çeteleri ve Ergenekon’u Protesto Basın Açıklamasında yaptığım konuşma sebebiyle, özgürlük ve adalet vaat ederek iktidar olmuş bulunan AKP Hükümetinin emrindeki Ankara Emniyet Müdürlüğünün ihbar ve suç duyurusu üzerine takibata geçildi. Evet bu ihbar üzerine Basın Savcılığı tarafından, TCK 214 “Suç işlemeye tahrik”, TCK 216 “Irk, din ve mezhep ayrımı gözeterek Halkı teşkil eden farklı kesimleri birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, TCK 217 “Kanunlara uymamaya tahrik”, TCK 301 “Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” ve 5816 sayılı Kanuna göre de “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret etme veya sövme” suçlarından soruşturma başlatıldı. Ankara Kızılay ...

Devamı »

Sistem Ve Toplum Değerlendirmesini Yeniden Yapalım

“Ölümün Yol Açtığı Duygusallıkla Feda Edilen İlkeler” başlıklı son yazımızın altına Haksözhaber Sitesinde yazılan yorumlardan çıkardığım bazı sonuçları değerlendirmemizin, İslami kimlikte netlik, tevhidi mücadelede istikamet ve anlamlılık yönünden büyük önem arz ettiği kanaatindeyim. İşte bu sorumlulukla yapmaya çalışacağım değerlendirmede, öncelikle kimi yorumcuların üslubu üzerinde durmak istiyorum. Bu bağlamda bir yorumda yer alan aşağıdaki önemli tespitlere, altını bir daha çizerek katıldığımı belirtmeliyim. “Burada futbol oynamıyoruz ve karşımızdakiler de gol atacağımız rakiplerimiz değil. Bir takım meselelerdeki vahyin ölçüsünü bulmaya çabalıyoruz. Mehmet Pamak, Kur’an okumaları ve tefekkürü, fıkhetme çabası sonucu, delilleriyle ölçünün ne olması gerektiğini yazmış. Bir başka kardeşlerimizin de, yine aynı çabayı ...

Devamı »