BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / 2011

Yıllık Arşiv: 2011

Sistem içi gündemlere endeksli aşırı siyasallaşma, savrulmalara yol açmaktadır

Günübirlik siyasal gündemlere yoğunlaşıp, yakın vadeli siyasal tercih ve taktik hesaplarla oyalanınca, uzun vadeli stratejik yürüyüşümüz zaafa uğramaktadır. Çünkü bu tür siyasal tercih ve hesapların merkezinde, daha çok seküler sistem içi geçici hedefler gözetilmekte, kalıcı olması gereken İslami birikimin, şahsiyetleri ve toplumu topyekûn inşa boyutu ihmal edilmektedir.

Devamı »

Zalimliği Tartışılmaz Olan Sistemin Kuruluş Yıldönümünü, Bayram Olarak Kutlama Çelişkisi

“Halkına zulmeden sistemin kuruluş yıldönümünü, değişim sürecinde bile bayram olarak kutlamaya devam etmek, hem ibretlik bir çelişki, hem de halka saygısızlık değil midir?”   Mehmet Pamak, yaptığı açıklamada şunları söyledi:   “Bugün yine 29 Ekim, her yıl olduğu gibi bayram olarak kutlanıyor. Neden bayram yapılıyor? Çünkü, cumhura (halkına) dünyanın hiçbir yerinde yaşanmayan zulümleri yaptığı halde adına “Cumhuriyet” denilmiş egemen rejimin 88 yıl önce kurulmasının yıldönümü olduğu için. Halkının çok büyük ekseriyetinin İslami ve etnik kimliğine, tesettürüne, örfüne, kültürüne ve değerlerine savaş açmış, “kurtuluş savaşı” olduğu iddia edilen ama “kurtarmayan savaş”ta kovulduğu söylenen emperyalist devletlerin seküler sapkın kültürünü, Türk ulusalcısı Kemalizm ...

Devamı »

Çocuk Zihinlere Yönelik İdeolojik İşgal Devam Ediyor…

Resmi ideoloji kıskacında “öğütüm” mekanizması, yeni dönem için yine işlemeye başladı. Laik demokratik cahiliye kültürü ve seküler paradigmanın ürettiği şirk dini, tevhid dinine karşı savaşmaya ve zihinleri işgal edip, ruhları kirletmeye, fıtratları bozup insanı kendine ve Rabbine yabancılaştırma işlevi görmeye devam ediyor.

Devamı »

İslam, şiddeti değil gönüllü toplumsal değişimi esas alır

Bazı kardeşlerimiz, hak ya da batıl bütün inançların “şiddete dayalı yıkımı ve yıkılanın yerine yenisini ikame etmeyi” ya da “hâkim egemen güçlerin,kurulu düzenlerin koyduğu kurallar/ kanunlar ve sınırlar içinde kalarak ve mevcud yapıyı ıslah etmeyi, yıkmadan yeniden yapmayı..” hedef edindiklerini, sistemleri ya da yönetimleri değiştirmenin esas olarak bu iki yöntemle sağlandığını iddia etmektedirler. Bizim Kur’an ve siyer okumalarımızla ulaştığımız sonuç bunun tam tersidir. Ve bu konudaki geniş boyutlu delile dayalı açıklarımızı daha önceki yazılarımızda ifade etmiş bulunuyoruz. Merak edenler bundan önceki yazılarımızı bir daha okuyabilirler. Şu kadarını tekrar etmekte fayda var ki, kanaatimizce yukarıda zikredilen iki yöntem de batıl ideolojilere ...

Devamı »

Kur’an Ayı Ramazan’da, Halimizi Kur’an’la Islah Etmeliyiz

İslam ümmeti olarak, işgal, istila, katliam ve sömürülere muhatap kılınarak içine sürüklendiğimiz zilletin arka planında, şüphesiz ki, Kur’an’dan ve Rasulullah (s)’ın ve ilk Kur’an neslinin güzel örnekliğinden kopuşumuz yatmaktadır. Bugün gelinen noktada, bir yandan işgal, istila ve katliamlar sürmekte, kaynakları emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri despot yönetimlerce talan edilen Müslüman halklar açlığa, sefalete mahkum edilerek yardıma muhtaç kılınmakta, açlıktan kitlesel göçler ve ölümler yaşanmaktadır. Diğer yanda da, bu duruma, işgale, sömürüye, despotizme, adaletsizliğe, yaklaşık bir asırdır İslami kimlik ve hayat tarzıyla savaşılmasına son vermek için ayaklanan halklar, emperyal güçler ve yerli despotlar arasında örselenmekte, yeni katliamlara muhatap kılınmak suretiyle terbiye ...

Devamı »

Ramazanı, Ferdi ve Toplumsal Hayatımızda Kur’ani Bir İnkılabın Vesilesi Kılmalıyız

Her Ramazan ayında aynı iç burukluğunu yaşıyoruz. Yüreklerimiz kan ağlıyor. İslam coğrafyasının pek çok bölgesi, İslam düşmanlarının saldırı ve sömürüsüne muhatap bulunmakta. Her tarafta kan ve gözyaşı var. Müslüman halklar işgaller, istilalar, işkenceler, tecavüzler, katliamlar ve soykırımlarla yok edilmeye, zora ya da gönüllülüğe dayalı değişik adlardaki projelerle dönüştürülmeye, kendisi olmaktan çıkarılmaya çalışılıyor. Ümmetimizin hali… Bu Ramazan ayında da, Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan, Çeçenistan’da, Libya’da, Suriye’de, Yemen’de, Bahreyn’de ve daha bir çok bölgede, Batı medeniyetinin (!) vahşeti ya bizzat kendilerince, ya da işbirlikçi despot yönetimlerce tüm azgınlığı ile devam ettiriliyor. ABD-İsrail-İngiltere çetesi, mazlum Müslüman halkların üzerine gökyüzünden bomba yağdırıyor, insafsız/insansız uçaklarıyla ...

Devamı »

KÜRT Sorunu Nasıl Oluştu?

Kürtler, Türkiye, Suriye, Irak ve İran ulus devletlerinde, Türk, Arap ve Fars ulusalcılıklarına sürekli dövdürülmüş, inkâr ve asimilasyon politikalarıyla ezdirilmiş ve sonuçta Kürtlerin de aynı zehri içmesi ve ulusal bilince ulaşması temin edilmeye çalışılmıştır. Şimdi de aynı emperyalist güçler, sanki daha önce Kürtlerin başına bütün bu zulümlerin gelmesine sebep olan şartları kendileri oluşturmamışlar gibi, bu sefer de -özellikle 1980’lerden sonra daha fazla olmak üzere- Kürtlerin hamisi kesilerek, onlara daha önce vermedikleri ulus devlet kurma imkânını şimdi vaat ederek, Mazlum Kürt halkını emperyal çıkarları uğruna bir daha kullanmaya çalışıyorlar. Modern anlamda ulusçuluğun ve bu bağlamda Türkçülüğün de, Arapçılığın da ilk tohumlarını ...

Devamı »

Mehmet Pamak: “Usame Bin Ladin´in hukukunu savunmak insani ve İslami sorumluluktur”

Usame Bin Ladin açıklaması sebebiyle Anakara Cumhuriyet Savcılığınca açılan soruşturmada Mehmet Pamak ifadesini yazılı olarak verdi. Bilindiği üzere Ankara Emniyeti TEM Şube Müdürlüğünün suç duyurusu sonucu, Usame Bin Ladin´in şehadeti vesilesiyle yayınlanan bildiriye imza atan, Ahmed KALKAN – Ahmet Turgut ULUCAK – Hakan AKSU – Hamza ER – Harun ÜNAL – Mehmet PAMAK – Sabiha ATEŞ ALPAT – Şükrü HÜSEYİNOĞLU hakkında, bu bildiride “Suç ve suçluyu övme” suçunun işlendiği iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. savcılığa giden Mehmet Pamak ilk ifadeyi vermiş bulunuyor. Pamak yazılı ifadesinde, Usame Bin Ladin’in “terörist” ve “suçlu” olmadığını, gerçek “terörist” ve “suçlu”nun ABD, NATO ve diğer işgalci emperyalist ...

Devamı »

Geçmişten Günümüze Mesajlar

1999 – 2000 yıllarında muhacir olarak bulunduğum Almanya’nın Duisburg şehrinde, geçmişime yönelik sorgulama sadedinde şiir formunda kaleme aldığım, yaklaşık 300 sayfa tutan tespit, özeleştiri ve umuda yönelik mısralarımdan, gündeme uygun olan bir bölümünü daha, ibret olması amacıyla kardeşlerimle paylaşmak istedim. O günkü halim O gün; laik, devletçi, Türkçü, tarikatçıydım Ve hep itibar gördüm, sistemin baş tacıydım Ulusçulukla yer aldık yanında, “kutsal devlet”in Bölücülük yaparak vebaline girdik “millet”in Türkçülüğü hak görüp, hep saldırdık “öteki”ne Bir oyunla hizmet ettik, düzenin pis taktiğine Türkçü çizgide teşvik gördüm, hep alkışlandım Parlamenterdim, MHP’de genel başkandım “Muhafazakâr Parti”ydi, MHP’nin ilk adı Kurucu başkan olmamsa, “Başbuğ”un bir ...

Devamı »

Batılılaşma ve Resmi İdeolojinin İflası

Yaklaşık on bir yıl önce 2000 yılında, 28 Şubat sürecinde muhacir olarak bulunduğum Almanya’nın Duisburg şehrinde şiir formunda yazdığım “Hicrette Muhasebe”den gündeme uygun yeni bir alıntıyı paylaşmak istedim.     Ordu batıcı, önder inanmış pozitivizme Şeriat düşmanı “inkılâp”, yol açtı Kemalizme   Atatürk ilkeleri dayatıldı, anayasada Bu “değiştirilmez” dogmalar, sebep oldu fesada   Aslında ilke ve inkılâplar, doğmadan ölmüştü Şapka itibarsızdı, anayasada korunmuştu   Herkes şapka taksın diye, çok canlara kıydılar Sonra şapkayı terk edip, müzeye kaldırdılar   Sözde “inkılâp”la kaldıran, şu “paşa” lâkâbını “Paşa” demeye devam edip, yedi inkılâbını   “Tekke- tarikat” kapatıldı, bir sözde inkılâpla MGK ve devlet ...

Devamı »

“İnşa ve Islah Edici, Basiret ve Merhamet Dili” Hangisi?

Yayınlamakta olduğumuz dokuzuncu bölümde Pamak, referandum sürecinde yaşanan tartışma ve ayrışmalar özelinde Türkiye’deki eski statüko ve kurulmakta olan yeni statüko karşısında Müslümanların konumlarını ele alıyor ve önemli tesbit ve uyarılarda bulunuyor. Söz konusu tartışmalar bağlamında gündeme gelen “çözülmüş dil”, “dikte dili” ve “inşa ve ıslah dili” tartışması da bu bölümde Pamak’ın ele aldığı konular arasında yer alıyor. Pamak, bölümü, tartışmanın taraflarına yönelik çağrıyla sonuçlandırıyor ve şu ifadelere yer veriyor: “İnşa ve ıslah dili”ne sahip bu iki kanadın, birbiriyle ilişkide alması gereken bu yardımlaşma, dayanışma ve birbirimizi ıslah etme, arındırma pozisyonu, Allah rızası ve İslami sorumluluk bilinciyle yapıldığında, cahiliye toplumu içindeki ...

Devamı »

Müslüman Halklara

Bölgemizin mazlum Müslüman halklarına sesleniyoruz! Size yıllardır zulmeden despot zalim diktatörlerin, Firavuni yönetimlerin arkasında yer alarak; haklarınızı, onurunuzu çiğneyerek size bunca acıyı, ıstırabı çektirenler kim ise; bugün sizin laik demokratik batı yanlısı modeli kabul etmeniz, İslami sistem talebinizden vazgeçmeniz halinde en çok sevinecek ve sizin bu istikamette önünüzü açıp desteklemekten çekinmeyecek olanlar da aynı emperyalist güçlerdir.

Devamı »

Kürt Kemalistler, Kürt halkını sekülerleştiriyor

Laik Kürtçü muhalefet, zalimleri taklit ve izlemeyi daha da ileriye götürüp, halklarının asırlarca uğrunda can verdiği, mensubiyetiyle şeref kazandığı İslam’a karşı, halkına zulmeden yerel ulus devletler ve küresel emperyalist güçlerle işbirliği yapma erdemsizliğini gerçekleştirmekten bile hiçbir rahatsızlık duymamaktadır.

Devamı »