BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / Mehmet Pamak / “İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi

“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi

11.12.2016 Pazar günü Ankara Kocatepe Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panel saat:13:30 da Kur’an tilaveti ve mealinin okunması ile başladı. Paneli çok sayıda duyarlı Ankaralı ilgiyle takip etti.

“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi

11.12.2016 Pazar günü Ankara Kocatepe Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panel saat:13:30 da Kur’an tilaveti ve mealinin okunması ile başladı. Paneli çok sayıda duyarlı Ankaralı ilgiyle takip etti.

Panel, Müslümanlarla Dayanışma Platformu (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı -İLKAV, Kardelen Derneği, Medeniyet Vakfı – Ankara (Genç Birikim), Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi, Vahdet Vakfı) tarafından organize edildi.

Oturum Başkanlığını, Genç Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali KAÇAR’ın yaptığı panele Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi Genel Başkanı Prof. Dr. Burhanettin CAN “Türkiye’deki Darbelerin Arka Planı ve Dış Bağlantıları”, Vahdet Vakfı Başkanı Hüsnü AKTAŞ “Darbe Sonrası Öne Çıkarılan Kavramlar ve Kritiği”, İLKAV Vakfı Başkanı Mehmet PAMAK “15 Temmuz Darbe Öncesi ve Sonrasının İslami Bakış Açısıyla Değerlendirilmesi” başlıklı sunumlarıyla iştirak ettiler.

Oturum Başkanı Genç Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali KAÇAR dün gece İstanbul’daki hain PKK teröründe vefat eden Müslümanlar için rahmet ve ailelerine sabrı cemil duasıyla oturuma başladı. Başta Halep olmak üzere Coğrafyamızdaki katliamların devam ettiğini, terörü ve darbeleri ABD ve Batı’nın desteklediğini, bu terör bataklığının asıl sorumlusunun ABD olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Burhanettin CAN, “Meselenin bütününe sonra ayrıntısına bakmamız, ancak ayrıntıda da boğulmamamız gerektiğini, Türkiye’nin kimlik krizinin, sosyal şizofrenin Lozan’la birlikte başladığını, 15 Temmuz’un da sosyolojik amaçlı askeri darbe olduğunu ve darbe sürecinin aslında hala devam ettiğini, darbe sahiplerinin iç, bölgesel ve küresel dinamikleri kullandıklarını, İkinci Dünya Savaşından sonra ABD ile Rusya arasında bir paylaşım yapıldığını, Türkiye’nin ABD tarafına düştüğünü, mevcut iktidarların ABD’nin taleplerini yerine getirmezse ABD’nin en son aşamada darbe yaptırdığını, Türkiye’deki darbelerin bu şekilde gerçekleştirildiğini”, ifade etti.

İkinci panelist Vahdet Vakfı Başkanı Hüsnü AKTAŞ; “Hilafet kaldırıldıktan sonra Müslümanların imameti düşmüş tespih gibi dağıldıklarını, Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra topraklarında kırk tane devletin kurulduğunu, başlarına seküler ve batıcı kadroların yerleştirildiğini, seküler yapıların bu topraklarda taht kurduğunu, Müslümanların inanması gereken kavramların ortadan kaldırıldığını, farzı ayn ve farzı kifaye hükümlerinin bir kenara bırakılıp halkın bir kurtarıcı bekler duruma düşürüldüğünü, Batıdan kavramlar ithal edilirken de bu kavramların insanların sevebileceği şekilde tanıtıldığını, “küreselleşme” kavramını illümünatinin tüm dünyayı hâkimiyeti altına almak için kullandığını, “evrensel hukuk” kavramını da emparyalist Batının kendi değerlerini kabul ettirmek için bir araç olarak kullandığını,

ABD’nin sözde “Hizmet Hareketi”ni İslam Dünyasına kendi ajanlarını yerleştirebilmek için kullandığını, Okullar ve Türkçe Olimpiyatları ile Ümmetin aldatıldığını, kavramların da kirletildiğini, 15 Temmuz Gecesi tekbirlerle yürüyen insanlara daha ikinci gün “demokrasi şehidi” denilerek onlara en büyük kötülüğün yapıldığını” belirtti.

Ali KAÇAR üçüncü paneliste söz vermeden önce; “artık millet, dar, vatan gibi kavramların gerçek İslami anlamlarının gerektiği gibi anlaşılması gerektiğini, Müslümanlar olarak bunu gündeme getirmemiz gerektiğini” vurguladı.

Üçüncü ve son panelist İLKAV Vakfı Başkanı Mehmet PAMAK; “28 Şubat Darbesinden sonra bazılarının sistem içi değişime girdiğini, oysa bizlerin sistem içi değişime değil sistemi değiştirmeye, siyasal durumumuzu İslamileştirme sürecine başlamamız gerektiğini, AKP ile Gülen’in bir nevi koalisyon kurduğunu, Gülen’in hurafe kültürünü egemen kılmaya çalıştığını, AKP’nin ise laiklikle Müslümanları uzlaştırmaya çalıştığını, daha sonra Gülen’in AKP’ye saldırdığını ve bu ortaklığın bozulduğunu, Gülen’in gücünü emperyalistlerden Erdoğan’ın ise halktan aldığını, Erdoğan’ın Suriye ve Mısır konusunda ABD ile ters düştüğünü, Erdoğan’ı hizaya sokmak için Gülen’e darbe yaptırıldığını, 15 Temmuzda insanların tekbirlerle ölüme gittiğini, bunların bizim insanlarımız olduğunu, bir özeleştiri olarak bu insanlarda bir tevhidi düşünce oluşturmanın bizim sorumluluğumuzda olduğunu” aktardıktan sonra “İLKAV olarak gece darbeye karşı bir bildiri hazırlayarak yayınladıklarını ancak buna sınırlı sayıdaki kişilerce eleştiri getirildiğini” belirtti.

Oturum Başkanı Ali KAÇAR da “kendilerinin de darbe gecesi sokağa çıktıklarını ve kendilerine de bazıları tarafından eleştiri getirildiğini” hatırlattıktan sonra panelin ikinci oturumuna geçildi.

Burhanettin CAN, “12 Mart Muhtırasının, 12 Eylül Darbesinin, 28 Şubat Darbesinin, Ecevit’e yapılan sağlık darbesinin, 27 Nisan Darbesinin, Taksim Kadife Darbesinin ve 15 Temmuz Darbesinin, ABD’nin menfaatleri nedeniyle ABD’nin desteğiyle yapıldığını, 15 Temmuz Darbesiyle Erdoğan’ın yurtdışına çıkarılması, memlekette her türlü ayrılığın kullanılarak fay hatları oluşturulması ve cemaatlerin yıpratılmasının amaçlandığını”,

Hüsnü AKTAŞ; “15 Temmuz Darbesinden sonra İslami cemaat ve yapıların suçlu konumuna oturtulduğunu, muhafazakâr basının bile en güzel cemaatin cami cemaati olduğunu söylediğini, oysa İslam’da cami cemaati diye bir kavramın olmadığını, Müslüman’ın vatanının Daru’l-İslam olduğunu, İslam’ın egemen olmadığı yerlerin Müslüman için vatan olmayacağını, kendisinin vatandaş değil Müslüman olduğunu, kimliğinin de bu olduğunu” dile getirerek “vatan” ve “vatandaşlık” kavramları üzerinde durdu.

Mehmet PAMAK; “15 Temmuz Darbesinin sonrasında ağır eleştirilerde bulunanların, öncesinde Gülen’e övgüler yağdırdıklarını, 40 yıl Allah’ın dinine saldırırken ses çıkarmayanların AKP’ye saldırınca Gülen’i eleştirmeye başladıklarını, Paralel Dinin 40 yıldır var olduğunu, Paralel Devlet ortaya çıkınca Gülen’e karşı çıkıldığını, ancak yine de modernizmle İslam’ı sentezleyen cahili anlayışın eleştirilmediğini” ifade etti.

Panel, katılımcı ve izleyicilere teşekkür edilerek sona erdi.

 

“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi“İslâmî Bakış Açısıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi”nin Değerlendirilmesi” Konulu Panel Ankara’da Gerçekleştirildi

İlginizi çekebilir

Aksa Tufanı Oyunu Bozdu

Erdoğan başta olmak üzere bütün bölge ülkelerinin yöneticileri ise, o süreçte işgalci siyonist terörist İsrail ile normalleşme politikası yürütüyorlardı. Gazze müslüman Filistin halkının elinde olduğu süreçte bile bu halka ait doğalgaz rezervlerini İsrail gasp etmiş ve çaldığı bu gazı satmaya bile başlamıştı. Erdoğan ise hırsızın çaldığı bu gazın İsrail'e/hırsıza aidiyietini kabul edip hırsızla işbirliği yaparak bu çalıntı gazı Türkiye sahasından geçecek boru hattıyla Avrupa'ya ihraç edilmesinde hırsızla işbirliği konusunda 2022 yılında terörist İsrail Cumhurbaşkanı Herzog u Türkiye'de ailece ağırlayıp anlaşma yapmıştı.