PAMAK, İLKAV'ın 30. Yıl programındaki konuşmasında, tevhidî uyanış süreci öbeklerini "yeni 28 Şubat" zulmüne ve müslümanları kuşatan yozlaşmaya, sekülerleşmeye direnebilmek için ittifak etmeye ve bu kötü gidişe dur diyecek güçlü bir irade oluşturmaya çağırdı.
Devamı »İman Ettikten Sonra, Günahın Kuşatmasından ve İmana Şirk Bulaştırmaktan Korunmak
Kur'an'da, iman ettikten sonra günah işleyip de günahında ısrar ederek günahın kendisini kuşattığı bir konuma sürüklenen kimselerin, şirke girdikleri ve ebedi cehennemlik oldukları bildirilmiştir.
Devamı »Vahiyle Yönlendirilen Rasûlün Mücadele Sünnetini ve “Yoldaki İşaretler”i Terk Eden “Müslümanlar”
Rasûllulah (s) ve ilk örnek nesil, İslami hareketi sistem içine çekip bitirmeye yönelik tekliflerle gelen egemenlerce devlet başkanlığı gibi en üst mevkilerin sunulmasına rağmen tavize ve uzlaşmaya yanaşmadılar.
Devamı »Kur’an ve Sünnete Dayalı Sahih İslam Anlayışını, Her Şartta Taviz Vermeden Sürdürmek İmanî Sorumluluktur
Yüzyıllara yayılan yozlaşma serüveninde ve günümüz dönüşüm sürecinde gerçekleşen bozulma ve değişim, zaman içinde verilen tavizlerle ya da pragmatik "maslahat" hesapları ve "çıkar" amaçlı ilkesiz davranışlarla adım adım yaşanmıştır. Her seferinde bir önceki taviz ya da ilkesiz davranış kanıksanarak daha fazlası yapılmış ve bir süre sonra da artık yaşandığı gibi inanılmaya başlanmıştır. İşte bugün "müslümanım" diyenlerle müslüman olmayanlar arasındaki temel farklılıkların yok olduğu benzeşme böyle bir dönüşüm süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
Devamı »Mü’minlerin, Ameller, Hayat Tarzı ve İtaat Alanında Bâtıl Olandan Ayrışma Sorumluluğu Vardır
Bugün "müslümanım" diyenlerde, hayat tarzı ve ameller ile otoriteye itaat alanında yaygın biçimde tam bir kargaşa ve yozlaşma yaşanmakta ve süreklilik arz eden bu durum akıdevî alana da sirayet edip imana şirk bulaştırılmasına yol açmaktadır. İmansız salih amel olmaz, ama salih amel olmadan da iman yaşayamaz. Tabiri caizse, salih amel imanın gıdası gibidir.
Devamı »Allah’ın Rahmetine ve Kurtuluşa, Ancak Kur’an’a Uygun Yaşayıp Takvayı Kuşananlar Ulaşabilir
Dünya imtihanının temel ekseni, imtihan kitabı ve hidayet rehberi olan Kur'an'a uygun bir hayatın yaşanıp yaşanmamasıdır. Ahiretteki akîbeti belirleyen de, dünyadayken olumlu veya olumsuz manada yapılan ya da yapılması gerektiği halde yapılmayan amellerdir.
Devamı »Kur’an’ın Tamamını Hayatın Tamamına Hakim Kılma Çabası Göstermek, Ona İmanın Temel Şartıdır
Hiçbir zaman aklımızdan ve gündemimizden çıkarmamalıyız ki; vahyi anlamak, öğüt almak ve hayata taşıyarak bu bilginin ahlâkını kuşanmak, yani Kur'an ile ahlâklanmak ve kamusal-özel, bireysel-toplumsal ayrımı yapmadan hayatın bütün alanlarında sadece Allah'ın hükümlerine itaat etmek akîdevî bir yükümlülüktür.
Devamı »İmanını İspat Eden Tutarlı Mü’minler ve Vahyin Şahidi “Müslimler” Olmak – II
İman ettiğini iddia edenlerden, üstelik Kitabın bilgisine de sahip oldukları halde, o bilgiye uygun bir hayatı yaşamayanların, yani uygulamada Allah’a teslim olmayanların, hayatı vahye şahidlik yapmayanların, sonuç olarak bilginin ahlâkını kuşanmayanların Müslim olmadıkları hakikati akıldan çıkarılmamalıdır.
Devamı »İmanını İspat Eden Tutarlı Mü’minler ve Vahyin Şahidi “Müslimler” Olmak – I
Toplumlarımızda, adâlet, huzur, barış ve izzet hâkim olsun istiyorsak, Allah'ın razı olacağı müslimler olmayı hedefliyorsak, bu sonuç, ancak Allah’a, Rasûllerine ve onlara gönderilen kitaplara imanla ve bu imanı ispat eden bir hayatı inşa etmekle, Allah'ı hatırlatan hayatları çoğaltmakla mümkün hâle gelebilecektir.
Devamı »Kalpler, Ancak Allah’ın Zikriyle (Kur’an’la) Mutmain Olur
Allah’ın âyetlerini okudukça, âyetlerle muhatap hâle geldikçe mü'minlerin kalpleri ürperir, imanları artar. Mü'minler, Zikrullahı işittiğinde, Allah anıldığında kalpleri titrer ve imanın coşkusunu yaşar.
Devamı »Yalnız Allah’a İbadet Etmek, Allah’ın Rengiyle Boyanmaktır
Yaratılış gayemiz olan “yalnız Allah’a ibadet etmek”, hayatımızın bütün alanlarını düzenlerken, sadece -hiç kimsenin kendisinden daha güzel hüküm koyması mümkün olmayan- Allah’ın hükümlerini esas almak, her konuda onu belirleyici kılmaktır.
Devamı »İbadetler ve Günahlar Arasındaki İlişki
Bireysel ve toplumsal, kamusal ve özel hayatımızın hiçbir alanında Allah'tan ve dininden soyutlanmış, Allah'a ibadete tahsis edilmemiş bir boşluk bırakmamak gerekiyor.
Devamı »İman ve ibadetler bölünmez bir bütün oluştururlar
Hayatın bütün alanlarını düzenleyen ibadetler birbirinden ve imandan koparılamaz. Ne inanç namazdan ve ne de bunların ikisi pratik hayatın yasalarından ve sosyal kurumlardan ayrılamazlar.
Devamı »İbadetler birbirini nasıl besler?
Hayatın bütün alanlarında aynı kıbleye yönelmek, bireysel ve toplumsal, kamusal ve özel hayatın bütün alanlarında Allah'a secde/itaat halinde bulunmak icab eder.
Devamı »