BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / Mehmet Pamak (sayfa 19)

Mehmet Pamak

Batıcılar, Medeniyet Değiştirip, İslam’la Savaştılar

999-2000 yıllarında Almanya’da muhacirken şiir formunda kaleme aldığım ve henüz yayınlanmamış olan “Hicrette Muhasebe” kitabından gündeme uygun yeni bir alıntı. Medeniyet değiştirme projesi uygulandı Batı aşkı, taklit ruhu sürüyor, “Tanzimat”tan beri Taklitçi kadrolar, ülkeyi, sürekli götürdü geri Sultan Selim ve Mahmut, batıcılıkta öncüydüler Halk nezdinde, “Gâvur Padişah” adıyla ünlüydüler Sultanlar Batıyla yön verdi, kültür ve eğitime Mülkiye, Tıbbiye, Harbiye, yöneldi pozitivizme Batıcı evreler, “Tanzimat”, “Islahat”, “Meşrutiyet” En kanlı, en radikal aşama, “ laik Cumhuriyet” Bu süreçte kalmadı bir şey, özgün kimlik, kültürden Bozulma zirvesi “Cumhuriyet”, son darbeyi indiren Seküler modernlikten yana, karşı çıktılar Hakk’a Kültür, medeniyet değişimi, zillet getirdi halka ...

Devamı »

28 Şubat Darbesi ve İrtica Yaygarası

28 Şubat darbesi sürecinde, Almanya’da muhacir olarak bulunduğum dönemde, şiir formunda kaleme aldığım “Hicrette Muhasebe”den gündeme uygun bir alıntıyı, hatıra olarak paylaşmak istiyorum.   Halkın parasıyla alınan silahları ve tankları Sürdüler halk üstüne, kalmadı işgalciden farkları Hukuk tepelendi, halkın silahıyla vuruldu halk İslami kimlik, hayat ve değerlere saldırdı tank Utanmadılar halkın silahını halka çevirmekten Halkın seçtiği hükümeti, zulümle devirmekten Kendi anayasalarını çiğneyip darbe yaptılar Halkı putlarına kurban edip, Kemalizme taptılar   “İrtica”ya karşıydı, yirmi sekiz Şubat darbesi Hortumcu medya, bu zulmün en büyük destekçisi   “İrtica”sembolü, başörtü, İHL, Kur’an kursuydu İslam’ın tebliği ve namaz bile, suç unsuruydu   Aslında “irtica”, ...

Devamı »

ABD ve NATO’nun Afganistan Katliamı, Türkiye’nin Konumu ve Müslümanların Tutumu

İstanbul’da gerçekleştirilen son NATO zirvesini müteakip, mazlum Afganistan halkına yönelik olarak “müşterek” adı altında başlatılan kanlı saldırı, bağımsızlık, özgürlük mücadelesiyle ülkelerini, ırzlarını, İslami kimlik ve değerlerini korumak amacıyla haklı ve onurlu bir mücadele sürdüren direnişçi insanların yanında, çok sayıda sivilin, kadın ve çocukların da katledilmesine yol açmaya devam ettiği halde, Türkiye de dâhil hiçbir ülkeden tek itiraz yükselmiyor. Daha önce Rusya’nın işgaline karşı yıllarca Afganistan cihadını desteklemiş bulunan Müslümanlar bile suskunluğa gömülmüş bulunuyor. Hatta kimi Müslümanlar bu konuda tepki vererek dilsiz şeytan suskunluğunu bozmak isteyen kardeşlerini “gündemi manipüle etmek” ve “asla sahip çıkılmaması gereken Taliban’ı savunmak”la “suç”layabiliyorlar. İşte bu sebeple ...

Devamı »

Kemalist TSK’ya, Taarruzda da ‘Allah Allah’ Yerine ‘Atatürk Atatürk’ Demek Yakışır

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, çok ilginç bir toplantıda, kurduğu parti Kemalistler tarafından kapatılmış ve kendisi dışlanmış, hatta İzmir suikastı provokasyonu bahane edilerek idam edilmek istenmiş, dönemin bazı gerçeklerini ortaya çıkaracak hatıra kitabı da matbaa basılarak topluca yakılmış bulunan Kâzım Karabekir’i anma toplantısında, yine masaları yumruklayarak ve bağırarak, darbeleri, cuntaları, çeteleri ve bunları yıllardır içinden ayıklamak için hiçbir adım atmayan TSK yönetimini eleştirenlere tehditler yağdırdı. Taarruza Kadar “Atatürk Atatürk”, Taarruzda ise “Allah Allah” Denmesi Tutarsızlık Değil mi? Başbuğ’un TSK’nın İslam’a karşı olmadığını anlatmak istercesine sığındığı söylem, aslında nasıl din istismarı yaptıklarını ortaya koymaktaydı. Şunları söylüyordu: “Talimnamelerimizden baktığımız zaman özellikle hücum bölümü,.. ...

Devamı »

Bu Kadarına Yabancı İşgal Orduları Cesaret Edebilir miydi?

Camileri bombalamayı, Müslüman halka İsrail’in Filistinlilere yaptığı gibi sert ve şiddetli saldırılar düzenlemeyi, kendi uçağını düşürmeyi planlayan son darbe planının ifşa olduğu gün Anayasa Mahkemesi darbeci muvazzaf askerlere sivil yargı yolunu tekrar kapatan yeni bir siyasi kararın altına imza atarak, hukuk değil de asker yanlısı olduğunu bir daha belgelemekten çekinmedi. Geliniz TSK’nın ve brifingli yargının halini bir daha gözden geçirelim. Neden TSK’da Bu Kadar Yoğun Bir Cinnet Hali Yaşanıyor? Ve Neden Hesap Sorulmuyor? Daha yeni ortaya çıkarılan belgelere göre “Balyoz” isimli bir darbe planı daha ifşa edildi. Bugüne kadar, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbeleri, 27 Nisan ...

Devamı »

TSK’nın Halkımızı Yıpratmasına Son Verilmelidir!

Enver Aydemir, İslami kimliği ve imani sorumluluğu sebebiyle laik Kemalist resmi ideolojiyi dinleştirip bütün müntesiplerine dayatan bir orduda askerlik yapmayı kabul etmediği, Kemalist orduda askeri üniforma giymeyi, silah altına alınmayı reddettiği için, başka “vicdani ret”çilerin de yaşadığı zulümlere muhatap olmuş, askeri cezaevlerinde işkenceye tabi tutulmuş ve “zorunlu askerlik” dayatmasının mağduru kılınmıştır. Enver Aydemir, İslami-imani gerekçeyle askerliği reddedenlerin ilki olmakla beraber, farklı sebeplerle vicdani retçi olan pek çok kişinin de askeri cezaevlerinde, kışlalarda aynı şekilde yoğun baskı, şiddet, hakaret ve işkencelere maruz kaldıkları bilinmektedir. Şimdi Enver Aydemir, Eskişehir Askeri Mahkemesi’nde yargılanmakta ve ideolojik kararlarla ağır cezalara çarptırılma riski altında bulunmaktadır. Üstelik ...

Devamı »

1431’i Kur’an’a Hicret Yılı Yapalım, Üretilmiş İpleri Bırakıp, Hablullah’a Sarılalım

Hicret’in 1431. yılı münasebetiyle, Radyo Denge’nin Ankara Kocatepe Kültür Merkezinde düzenlediği Hicret Gecesi’nde yaptığım konuşmanın metnini, oraya gelememiş kardeşlerime de ulaştırmak ve yeni Hicri yılda, Hicret’in anlamı, önemi ve üzerimizdeki sorumluluklar hakkında düşünmeye ve gereğini yerine getirmek üzere hep birlikte harekete geçmemize vesile olması umuduyla paylaşmak istiyorum. Bu vesileyle, gecemize katılıp, değerli parçalarıyla bir bilinç ve duygu patlamasının yaşanmasına, bereketli ve verimli bir gecenin idrak edilmesine vesile olan “Grup Yürüyüş” ve “Grup Kardeşlik Türküsü” bünyesinde yer alan kardeşlerimize bir daha teşekkür ediyor ve Rabbimizin kendilerine ecirlerini vermesi, en güzel şekilde ödüllendirmesi için dua ediyoruz. Büyük katılımın yaşandığı, son derece diri ...

Devamı »

Can, Mal ve Din Güvenliğimizi TSK’dan, Hukukumuzu ve Temel Haklarımızı Yargı’dan Nasıl Koruyacağız?

Tarihi, belgesel ve vakıa olarak bilindiği üzere; Türkiye ulus devleti “Cumhuriyet” adı altında, asker ve sivil bürokratların egemenliğinde oligarşik bir diktatörlük olarak yapılandırılmış ve halen bu yapısını ve bu yapılanmadan kaynaklanan çok boyutlu zulümlerini ısrarla sürdürmektedir. Bu oligarşinin merkezini ve destekçilerini, TSK, Yargı ve istihbarat üst bürokratları, laik-Kemalist-ulusalcı-statükocu siyasetçiler, TÜSİAD’da toplanmış kimi büyük sermayedarlar ve onların elindeki kartel medyası ile bir kısım yazar ve yöneticileri, üniversitelerde kadrolaşmış laik-Kemalist-ulusalcı bir kısım akademisyen ve kimi meslek odaları ile sendika ağaları oluşturmaktadır. İşte bu oligarşik diktatörler, halkı cahil ve güdülmesi gereken “karnını kaşıyan” güruh olarak görmüşler, aşağılayıp dışlamışlar, halkın İslami kimliğine ve değerlerine ...

Devamı »

MHP kurucu genel başkanlığından İslami kimliğe

İki yıl önce, İstanbul’dan Zaman Gazetesi’nden Göksel Genç isimli muhabir aradı ve MHP’nin 1983’de kurucu Genel Başkanlığını yapmış bir kimse olarak, MHP Başkanlığından bugüne yaşadığım serüveni ve bugün Kürt sorunu hakkında MHP’nin takındığı tutum hakkındaki görüşlerim ile konuya benim yaklaşımımın ne olduğu konusunu haber yapmak istediğini ifade edip, bu amaçla Ankara’ya gelip görüşmek üzere randevu talep etti. Önce tereddüt etmeme rağmen, bu konuda söyleyeceklerimizin İslami ölçülerin bu vesileyle bir daha hatırlatılması bakımından uyarıcı bir tesiri olabilir umuduyla, Allah rızası için kabul ettim. Ancak Zaman Gazetesi’nin üst yönetiminin haberi olup olmadığını özellikle sorup, yayınlamayabileceklerini hatırlatıp, bu sebeple onlara sorup eğer yayınlanacaksa ...

Devamı »

Darbeler Cumhuriyeti

Yaklaşık 9 yıl önce Almanya’da muhacirken, şiir formunda yazılmış ve henüz yayınlanmamış “Hicrette Muhasebe” kitabımızdan gündeme uygun bir bölümü paylaşmak istiyorum.   Savaş sonu ülkede, örgütlü tek yapıydı ordu Bu yüzden yeni devlete, ordu damgasını vurdu   Pozitivist Osmanlı paşaları, devleti kurdu Saltanat sürdü, tahta batıcı paşalar oturdu   Yeni sultan bürokratlar, modern ve “çağdaş”tılar Emperyalistlerle, aynı kültürü paylaştılar   Halkı gerici sayıp, “başöğretmenlik” tasladılar Sistemi seküler kültüre, Batı’ya yasladılar   Statüko için karşıydılar, hak ve özgürlüğe İdeolojik dogmatizim, sebep oldu körlüğe “Biz bu cumhuriyeti, kanla, irfanla kurduk” dendi Kan, zulüm evet, ama “irfan” sürekli tepelendi   İrfanı, Hak bilgiyi, ...

Devamı »

Emperyal Projeler, Türkiye’de Değişim ve Müslümanlar – 1

Türkiye’de kurulan sistem, İslam şeriatını tehdit ve düşman konumuna oturtup, ümmet bilincini dışlayarak ve hilafeti kaldırarak, laik batıcı Kemalizmi, Türk ulusalcılığını, pozitivizmi ve sekülerizmi içeren resmi ideolojiyi dinleştirip bütün topluma dayatınca; başlangıçta İslami kimlik, İslam hukuku/şeriatı, ümmet bilinci ve Müslüman halk ötekileştirilip, düşmanlaştırıldı. Tehdit ve tehlike algısında 1. sıraya oturtuldu. Evet böylece, ulusalcı resmi din olan Kemalizmin İslam düşmanı laiklik anlayışıyla Batının seküler değerleri kutsallaştırılarak, İslam şeriatı ve ümmet bilinci “irtica” olarak yaftalandı. Daha sonra bu tercihin kaçınılmaz sonucu olarak, Türk ulusalcısı resmi ideoloji önünde engel görülen Kürt kimliği, Kürt anadili de ötekileştirilip, düşman ve tehdit algısının 2. sırasına yerleştirildi.Çünkü ...

Devamı »

Ekonomik Zulüm

Ardı ardına yazdığımız uzun yazıların yorgunluğundan sonra, şiir formuyla biraz nefes alalım diye, Almanya’da muhacirken bu formda yazdıklarımdan bir bölümü daha sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle bütçede emekçiye yapılan küçük zammın hayal kırıklığı yarattığı, işsizliğin yaygınlaştığı ve halkın sırtından aktarılan rantlarla, hortumlarla beslenen sermaye oligarşisinin egemenliğinin hâlâ sürmesine rağmen, kiminin büyük vergi kaçakçılığının gündeme geldiği, kimininse başka ülkelerden sığınma hakkı istediği bu süreçte, ülkemizde 85 yıldır egemen olan ekonomik zulüm üzerine 9 yıl önce yazdığım mısraları paylaşarak bu konuları da düşünelim istedim.   Tabii daha evvel anlaştığımız gibi, sanat beklentisi olanlara, zahmet edip şiir formunda yazdıklarımızı okumamaları uyarımızı bir daha yapmış ...

Devamı »

Antalya ve Kenan Alpay Davaları, Hukuki Değil İdeolojiktir

Antalya’da başörtüsü yasağını protesto etmek için İnanç Özgürlüğü Platformu’nun düzenlediği basın açıklamasına çocukları ile birlikte katılan anne ve babalara “velayet hakkını kötüye kullanma ve çocukların ruh sağlığını bozmak” gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması 15 Ekim’de başlıyor. İddianamede, basın açıklamasına katılan 17 anne ve babanın 1 yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyor. 13 Eylül 2008 tarihinde Özgür-Der’in Ramazan ayı eylemlerindeki konuşması dolayısıyla Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay hakkında TCK 216/1 ve 53/1-2 maddeleri gereğince “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 16 Ekim’de yapılıyor. Kenan Alpay kardeşimizin ağzından dile gelen, İstanbul Özgür-Der’li kardeşlerimizin aşağıdaki ifadelerinde yer alan ...

Devamı »

Kürt Sorununa Sistem İçi Çözüm Arayanlara Somut Öneriler

Öncelikle bir daha belirtmek isterim ki, Kemalist resmi ideoloji tasfiye edilip, anayasa ve hukuk bu ideolojinin kuşatmasından tamamen kurtarılmadıkça, Kemalist dogmatik kuşatma altındaki askeri ve sivil eğitim kurumları ve programları, bu seküler Batıcı pozitivist ideolojiden arındırılıp sadece insani erdemleri, insan haklarını ve hukuku esas alan, fıtratı koruyup geliştirmeyi ve iyi insan yetiştirmeyi hedef alan özgürlük adaları haline dönüştürülmedikçe görece bir adalet ve özgürleşme bile hayalden öte gidemez. Ordu, hukuki haddini bilen, sadece halkın dış güvenliğini sağlayan ve halkın seçtiklerinin kararlarına itaat eden bir konuma getirilmedikçe, eğitim, ordu, yargı, sermaye ve medya başta olmak üzere bütün devlet ve kurumları, hak, adalet, ...

Devamı »

Kürt Sorununa Sistem İçi Çözüm Arayışının Zaafları

Özgün İslami çözüm; kalıcı, adil ve uzun vadeli bir çözüm olarak tartışılmaz üstünlüğünü ve alternatifsizliğini korumakla beraber, sistemin yöneticilerinin, hiç olmazsa batının ulaştığı kriterler çerçevesinde görece bir iyileşmeyi kısa vadeli çözüm olarak sağlamaları da teşvik edilebilir. Bu acil sistem içi çözüm, zulmün devamında görece bir iyileşme de sağlasa olumlanabilir. Taklit ettiği Batının faşist dönemine takılı kalan Kemalist sistemi yine Batının görece özgürlükçü dönemine göre güncelleyerek İslami kimlik ve Kürt kimliğine yönelik zulüm politikalarında geri adım atmasını sağlamak isteyenler sistem içi görece bir olumluluğa vesile olabilirler. Daha zalim şirk sistemi yerine zulmü görece olarak azaltılan bir şirk sistemine geçmeyi sağlayabilirler. Yani ...

Devamı »

Kemalist “Öğütüm”ün Amacı Egemenlere İtaatkâr Vatandaş Yetiştirmektir

Çocuklarımız için, “resmi ideoloji kıskacında” yeni bir “öğütüm” yılı başladı. Ve maalesef çoğumuz, her zamanki umursamalığımızla, zulmü kanıksamışlığımızla, edilgen ve pasif duruşumuzu sürdürerek, ateşten korumakla mükellef kılındığımız çocuklarımıza yönelik bu büyük zulmü, ideolojik-dogmatik-militarist kuşatmayı sadece seyrediyoruz. Bilindiği üzere, 3 Aralık 2006 tarihinde Ankara Kocatepe Kültür Merkezi konferans salonunda düzenlediği “Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim Sistemi ve Din Eğitimi” konulu panelde yapılan konuşmalar sebebiyle kartel medyasının tahrikiyle İLKAV için kapatma, iki konuşmacı hakkında da TCK 301. maddeyi ihlal suçlamasıyla ceza davası açılmıştı. Yaklaşık iki buçuk yıl süren medya linçi ve siyasi amaçlı davalar sonunda, Rabbimizin lütfüyle her iki dava da düş­müş bulunmaktadır. ...

Devamı »

Kürt Sorununa İslami Çözüm Üzerine Düşünceler

Egemen cahiliye sistemi, Türk ulusalcılığına dayalı, tek tipçi, inkârcı ve asimilasyoncu politikalarla, ülkedeki doğal-fıtri farklılıkları yok etmeyi, halkların özgün İslami ve kavmi kimlik ve değerlerini öğütmeyi hedef alan laik resmi ideoloji dayatmasıyla, militarist uygulamalarla pek çok soruna ve bu arada Kürt sorununa da yol açmıştır. Bu yazıda, Kürt sorununa çözüm arayışı içinde olan çevrelerin takip ettiği iki yöntemin varlığına, sistem içi ve sistemi kökten değiştirmek isteyenlerin takip ettiği iki yola önce genel anlamda değineceğim. Ve daha çok, toplumu vahyi ölçülerle dönüştürerek sistemi değiştirmeye yönelik İslami yöntemin getireceği nihai ve sahici adil çözüme dair düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım. İnşallah bundan sonraki ...

Devamı »

Adil Olmak, Adaleti Herkes İçin İstemek Mü’minlerin Özelliğidir

“Ezilenler Ezenlerini Taklit Ediyor, Kürt Kemalistler Kürt Halkını Sekülerleştiriyor” başlıklı yazımıza gelen, yanlış anlamaya ya da eksik ve yanlış değerlendirmeye dayalı olabileceği intibaı veren kimi tepkiler sebebiyle laik ulusalcı Kürt muhalefetinin konumunu ve bizim eleştirilerimizin ekseninin ne olduğunu, belki bu sefer anlatabilirim umuduyla, bir daha değerlendirmek istiyorum. Bu sebeple, PKK ve DTP öncülüğündeki Kürt halkını sekülerleştirme çabalarına, PKK ve DTP’nin emperyal güçlerle ve Kürt halkına bunca zulmü yapan Türk ulusalcısı Kemalist oligarşiyle kendi halklarının da dini olan İslam’a karşı cephe oluşturma çalışmalarına dair tespitlerime yönelik eleştirilere cevap vererek meramımı bir daha anlatmak istiyorum. Bizim ayrım yapmadan herkes için talep ettiğimiz ...

Devamı »

Türkiye’de Kürtlere Yapılanlar, Kürdiye’de Türklere Yapılsaydı Ne Olurdu?

“Kürt Sorunu Nasıl Oluştu?” başlıklı yazımıza, kendisini İslam’a nispet edenlerden gelen, hak etmediğimiz ölçüde suçlayıcı kimi tepkiler ve Türkçü MHP’nin Kürt sorununa çözüm çabaları karşısında ortaya koyduğu ırkçı, faşist tavır ve söylemler sebebiyle, bu kesimler de belki düşünürler diye tersinden bir örnekle sorunu bir daha ortaya koymak gereğini duyuyorum. Ayrıca “Ezilenler Ezenlerini Taklit Ediyor, Kürt Kemalistler Kürt halkını sekülerleştiriyor” başlıklı yazımıza gelen, yanlış anlamaya ya da eksik ve yanlış değerlendirmeye dayalı olabileceği intibaı veren kimi tepkiler sebebiyle de laik Kürt muhalefetinin konumunu ve bizim eleştirilerimizin ekseninin ne olduğunu, belki bu sefer anlatabilirim umuduyla, bir daha değerlendirmek istiyorum. Bu sebeple, bu ...

Devamı »

Ezilenler Ezenlerini Taklit Ediyor Kürt Halkını Kürt Kemalistler Sekülerleştiriyor

Bir evvelki yazımızda, çok yakıcı sorunlar yumağının ve büyük ıstırapların kaynağı olan ve şiddetten beslenen statükocu faşistlerin tüm engelleme çabalarına rağmen acil çözüm bekleyen Kürt sorununun nasıl oluştuğunu ele almaya çalışmıştık. Bu yazımızda da bu sorunla ilgili kafalara takılan kimi sorulara cevap vermeye ve bu sorun çerçevesinde nelerin kotarılmaya çalışıldığını ve laik Kürt muhalefetinin kimi açmazlarını, çelişkilerini ortaya koymaya ve Allah izin verirse bir sonraki yazımızda ise bu konudaki çözüm önerilerimizi paylaşmaya çalışacağız.Kütlere yönelik ilave bir zulüm olmadığı, onların bu ülkenin imkânlarından eşit olarak istifade ettikleri ifade ediliyor. Mesela deniyor ki, “Kürtler TC Devletinin bütün mevkilerinde görev alabiliyorlar. Çoğu zaman ...

Devamı »