BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / Mehmet Pamak / Makale (sayfa 5)

Makale

Esaret Altında Parçalanmış Zihinler, Özgün ve Bütüncül İslami Düşünce Üretemez

Vahiyle arınıp inşa olmuş Müslüman zihin,”yeryüzünde halife kılınmış” (Bakara: 30) ve “emaneti yüklenmiş” (Ahzab: 72) olmanın gereği olarak “insanlar arasında Hak ile hükmetme ve hevaya tâbi olmaktan uzak durma” (Sad: 26) bilinciyle hareket sorumluluğuyla yükümlüdür. Müslümanlar, “Hablullah” olan Kur’an’a topluca sarılarak (Al-i İmran:103) “emaneti ehline verip adaletle hükmetmek” (Nisa: 58) ve “kendilerine iktidar ve imkân verildiğinde iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak”la (Hac: 41)  emrolunmuşlardı. Bu yüzden Müslüman zihin, kuşandığı Kur’an ahlakı ve takva bilinciyle, bağımsız özgün İslamî kimlik ve vahyî ölçülere sadakatle, her şartta arza adaleti ikame etmek için hayatı ve toplumu vahiyle inşa hedefine kilitlenmek durumundadır. Buna rağmen tarihsel süreçte “Kur’an’ı terk edilmiş bırakan” (Furkan: 30) “Müslüman” zihinler, yüzyıllardır geleneksel ...

Devamı »

KUR’AN’DA ZİKREDİLEN ANA-BABAYA KARŞI SORUMLULUKLAR

Herkes ana-baba olmayabilir, ama herkes mutlaka bir ana-babanın evladıdır. Ana-babalarına saygısızlığa, kötü davranmaya ve itaatsizliğe sürüklenmiş bütün evlatların, sekülerleşmenin etkisiyle Kur´an´da zikredilen büyük sorumluluklarının muhtemelen şuurunda bile olmadan sürüklendikleri bataklıktan kurtulabilmeleri için bu yazı hazırlanmıştır.

Devamı »

DARBECİLİĞİN PATENTİ ATATÜRKÇÜ, LAİK, ULUSALCI SUBAYLARA AİTTİR

Mehmet PAMAK – 09/08/2016 – 08:48 Atatürkçü ve laik zihniyetin orduya hâkim kılınmasıyla bu tür darbelerin engelleneceği gibi gülünç iddialar, hiç utanmadan ortaya atılıyor. Laiklikten ve Atatürkçülükten taviz sonucu, Gülenistlerin orduda bu derece kadrolaştıkları gibi ahmakça ifadeler kullanılarak Ergenekoncuların önü açılıyor ve ordudaki güç dengesi bir darbeci cuntadan diğerine doğru kaydırılıp halkın can feda ederek gerçekleştirdiği direnişin elde ettiği sonuç etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor. Son darbe sürecini müteakip, darbeyi püskürten halk kitlelerinin nezdinde yerlerde sürünen TSK’nın itibarını kurtarmak için, sanki darbeci sadece Gülenist kadrolarmış ve bunlar da ordu içinde çok küçük bir azınlıkmış, aslında ordu büyük çoğunluğu itibariyle “pirüpak”, “sütten ...

Devamı »

Müslüman Alim ve Öncü Şahsiyetlerin, İslam Adına Batıl Siyasete Destek Çağrılarının Sonuçları Vahimdir

Maalesef Müslümanların çoğunun siyasi duruş ve tutumlarını, takip etmeleri gereken yolu, kendi özgün İslami kimlik ve ilkeleri ve Nebevi yöntemin "yoldaki işaretler"i belirlemiyor. Temel akıdevi ilkeler ve şer´i ölçüler yerine, batıl içindeki daha yakın gördükleri siyasi kadro ile daha açık İslam düşmanı olan karşıtları arasındaki mücadelenin yol açtığı duygusallıklar daha etkili ve belirleyici olabiliyor. İslam düşmanlarının, yine batıl sistem içi bir alternatife karşı aldıkları düşmanca tavırlar, yaptıkları haksızlıklar ve halkın iradesine, değerlerine yabancı ve karşı olan kesimlerin güç birliği yaparak sistem içi halka daha yakın siyasi kadronun önünü kesmeye çalışmaları gibi etkenlerin yol açtığı duygusallıklar Müslümanları yönlendirici rol oynayabiliyor.

Devamı »

Mısır darbesinin idam kararları ve İslami Duruşumuz – II

İslami sorumluğumuz: hele de şirk sistemlerinin kuşatması, küresel emperyalistlerin vesayeti altında ve emperyalist seküler modeller içinde, üstelik bu sapkın zihniyetin silahlı gücünün tahakkümünü bilerek, asla iktidar olamayan ve Allah’ın hükmüyle hükmedemeyen hükümetler olmaya kalkışmamaktır.

Devamı »

Mısır darbesinin idam kararları ve İslami Duruşumuz – I

Mehmet Pamak : "Mısır cuntasının Mursi ve arkadaşları için verdiği idam kararları üzerine, aynı gün Radyo Denge´de yaptığım konuşmayı, konu hakkında yanlış bazı tartışmaların yapıldığına, yine iki uca savrulan yaklaşımlar içine girildiğine şahid olduğum için, vasat bir yaklaşımı ortaya koymak amacıyla genişleterek sizlerle paylaşmak ihtiyacı duydum."

Devamı »

Ermenileri de, Müslüman halkları da katleden aynı seküler zihniyetti

"Ermeni halkını da, Müslüman halkları da, Kürtleri ve Alevileri de katledenler, hep aynı Batıcı, seküler, ulusalcı zihniyetin müntesipleridir. İster "soykırım" densin, isterse "katliam", işlenen büyük bir vahşetti ve bu vahşetin faili asla İslam ve Müslümanlar değildi. Hem Müslümanları, hem de Ermenileri katledenler seküler Batı zihniyetinin müntesibi ve Batılı emperyalistlerin destekledikleri Türk ve Ermeni ulusalcısı çetelerdi. Batılı emperyalistler ve Rusya, zihinlerini pozitivist seküler ulusalcılıkla işgal edip devşirdikleri Türklere ve Ermenilere, İttihat Terakki ve TAŞNAK-HINÇAK benzeri çeteleri kurdurup desteklemişler ve yüzyıllarca barış içinde yaşamış halklara yönelik katliamlar, soykırımlar yapmalarını bizzat yönlendirmişlerdir. Bu Ermenici ve Türkçü çeteler, asla halklarının iradelerini temsil etmemişler, halklarına rağmen Ermenilik ya da Türklük adına diğer halka yönelik "soykırım" ya da "katliamlar" yapmışlardır. Halkların iradesini temsil etmeyenlerin güç aldıkları odaklar ise her zamanki gibi doğulu ve batılı emperyalist devletler olmuştur".

Devamı »

Pamak: ’’Filistin´in ve Ümmetin Kurtuluşu İçin Kur´an´a Topluca Sarılmalıyız’’

İLKAV Başkanı Mehmet Pamak; Siyonist katilleri ve başta ABD, AB olmak üzere suskun kalan, destekleyen emperyalist devletleri, bölgedeki edilgen işbirlikçilerini ve uluslararası kuruluşları protesto ve tel´in eden açıklamasında “Mübarek Mescidlerimizin de, Kudüs ve Filistin´in de, topyekun Ümmetin de kurtuluşu için; yüz yıllarca terk edilmiş bıraktığımız Kur’an’a (Hablullah´a) topluca yeniden sarılıp Allah´ın yardımını hak edecek hali yeniden kazanmamız gerekir” dedi.

Devamı »

Ertelenemez ve Terk Edilemez Sorumluluğumuz

Bir toplumun kurtuluş veya helakını tayin edecek kadar önemli olan “emr-i bil maruf nehy-i anil münker”, marufu temsil eden ıslah edicilerin yani mü’minlerin hayatlarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Yapmaları gereken en sürekli işlerdendir. Namaz ve sabırla birlikte en çok ısrar edilmesi gereken ibadetlerin başında yer almaktadır. Günümüzde “emr-i bil maruf nehy-i anil münker” yapmak, küçümsenen, dışlanan, suçlanan, hatta alaya alınan bir konuma düşürüldü. Allah ve Rasulünün, ısrarla, ciddiyetle ve büyük bir önemle yapmamızı istedikleri bu görevin yerine getirilmesi bazı Müslümanları rahatsız ediyor.

Devamı »

Pamak: ‘Kapitalizmin Ölçüsüz Kazanma Hırsına Dayalı Sömürü Çarkı Durdurulmalı, Onurlu Kazanç Yolu Emek Korunmalıdır’

Tarih: 18/05/2014 İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, Soma´da yaşanan maden faciası sebebiyle bir basın açıklaması yaptı. Kapitalizmin azgın ve ölçüsüz kazanma hırsıyla emeği sömürdüğüne ve servet biriktirme hırsıyla maliyetleri düşürmek için karın tokluğuna çalıştırdığı, buna rağmen iş güvenliği yatırımlarını da yapmadığı için yüzlerce işçiyi ölüme sürüklediğine dikkat çeken Pamak kapsamlı bir açıklama yaptı.

Devamı »

İLKAV´ın 25. Yılında Mehmet Pamak´la Söyleşi 3. BÖLÜM

Ankara´da yayın yapan Radyo Denge adına, "Paralel Yapı" tarafından telefonları dinlenenler arasında ismi geçen İLKAV Başkanı Mehmet Pamak ile son "tele kulak skandalı" özelinden kalkarak, Ankara´daki 25 yıllık İslami mücadelesi ve egemen statükoların muhaliflerine karşı tutumları, nedenleri ve statüko ile muhalif İslami kimlik ilişkileri üzerine konuşmamızın üçüncü bölümünü ilginize sunuyoruz.

Devamı »

İLKAV´ın 25. Yılında Mehmet Pamak´la Söyleşi 2. BÖLÜM

Ankara´da yayın yapan Radyo Denge adına, "Paralel Yapı" tarafından telefonları dinlenenler arasında ismi geçen İLKAV Başkanı Mehmet Pamak ile son "tele kulak skandalı" özelinden kalkarak, Ankara´daki 25 yıllık İslami mücadelesi ve egemen statükoların muhaliflerine karşı tutumları, nedenleri ve statüko ile muhalif İslami kimlik ilişkileri üzerine konuşmamızın ikinci bölümünü ilginize sunuyoruz.

Devamı »

İLKAV´ın 25. Yılında Mehmet Pamak´la Söyleşi 1.Bölüm

BÖLÜM :  “25 Yıldır Telefonlarımızı Neden Dinlediler? Neden Sürekli Yargıladılar?”   Ankara’da yayın yapan Radyo Denge adına, “Paralel Yapı” tarafından telefonları dinlenenler arasında ismi geçen İLKAV Başkanı Mehmet Pamak ile son “tele kulak skandalı” özelinden kalkarak, Ankara’daki 25 yıllık İslami mücadelesi ve egemen statükoların muhaliflerine karşı tutumları, nedenleri ve statüko ile muhalif İslami kimlik ilişkileri üzerinde konuştuk.                                                                                                               Emniyet, yargı, eğitim, jandarma, istihbarat, TÜBİTAK vb. birçok devlet kurum ve kuruluşunda örgütlenip devlet içinde “paralel yapı” oluşturduğu en tepeden açıklanan Gülen cemaatinin, birbiriyle alakasız binlerce kişiyi, hayali “Selam Terör Örgütü” üyesi gibi gösterip yandaş yargıç ve savcıları kullanarak aldırdığı hukuksuz ...

Devamı »

Ülkede ve Bölgede Değişim Süreci ve Müslümanlar -VIII

Gezi Parkı Olayları Süreci ve Müslümanlar  Gezi Parkı olaylarını kimler başlattı, amaçlanan neydi, sonraki süreci kimler yönlendirdi, Taksim ile Tahrir arasında benzerlikler var mı, varsa nedir? Müslümanlar Gezi olaylarında ve diğerlerinde doğru ve örneklik teşkil edecek bir yerde durup adil şahidlik yapabildiler mi?  Bu bölümde bu tür sorulara cevap vermeye ve bu konulardaki tespit ve tahlillerimizi paylaşmaya çalışacağız inşallah. Bilindiği üzere Gezi Parkı olayları, önce ağaçların sökülüp Topçu Kışlası ve AVM yapılmasına karşı çıkan az sayıda gencin ve çevrecinin Gezi Parkında kurdukları çadırlarda kaldığı bir kaç gün, amacı, hedefi ve katılımı sınırlı olan bir boyut arz ediyordu. 30 Mayıs sabahı ...

Devamı »

Ülkede ve Bölgede Değişim Süreci ve Müslümanlar -VII

Tunus ve Libya’daki Ayaklanmalar, Olaylar, Müdahaleler, Yönlendirmeler Bazı kardeşlerimizin ısrarla ifade ettikleri husus, “Müslüman halkların öncülüğünde ve inisiyatifinde gerçekleştirilen intifadalarla tagutlar devriliyordu”, halbuki bu çıkarım tamamen duygusal, sloganik ve gerçekle uyuşmayan bir tespitti. O gün doğru olduğunu söylediğimiz ve bugün de doğruluğu artık ortaya çıkmış bulunan tespit ise şuydu; Tunus’ta ortaya çıkan bir kıvılcımla, halkların birikmiş öfkesinin patlaması sonucu başlayan Ortadoğu halk ayaklanmaları sürecinde, isyan ederek despot yönetimleri yıkmak isteyen, ama yerine ne getireceği konusunda bilgisi de, birliği de olmayan farklı kesimlerin içinde yer aldığı halk ayaklanmalarının önü Tunus ve Mısır’da batıcı generallerin kontrolünde açılmıştı. Bir yandan daha örgütlü ve ...

Devamı »

ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -VI

Suriye’de yaşananları ve bu konuya bölge ülkeleri ile diğer dünya ülkelerinin yaklaşımlarını, tutumlarını, ilişkilerini ve tüm bu konularda Müslümanların yaklaşımlarını değerlendirmeye bu bölümde de devam edelim.   Suriye’deki Büyük Katliamlar Karşısında Dünyanın Tutumu   Başlangıçta Suriye konusunda Türkiye ile örtüşen laflar eden Batılı müttefiklerince, hatta ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un ağzından “Esed’in kısa zamanda işi tamam” gibi açıklamalarla, Davutoğlu ve Clinton’un ellerini kaldırıp “çak” yaptıkları görüntülerle kutlanan işbirliğiyle gaz verip desteklenen AKP hükümeti, bir süre sonra Suriye muhalefetiyle ve yüz binlerce mülteciyle baş başa bırakılıvermiştir. Bilindiği üzere, Washington’da 15 Aralık 2011 de ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la görüşmesi öncesi açıklama yapan ...

Devamı »

ÜLKEDE VE BÖLGEDE DEĞİŞİM SÜRECİ VE MÜSLÜMANLAR -V

Bu bölümden itibaren ağırlıkla Suriye ve Mısır olmak üzere, bölgedeki halk ayaklanmalarını, yaygın isimlendirmeyle “Arap Baharı” denilen süreci ve gelinen noktayı değerlendirmeye çalışacağız. Ancak bölgede İsrail terör devletine ve dolayısıyla işgal altındaki Filistin’e sınır komşusu oldukları için emperyalistlerce de özel önem verilen Mısır ve Suriye’deki Müslüman halka yaşatılan zulüm ve katliamlar bu iki ülke üzerinde daha öncelikle ve daha özel durulmasını gerektiriyor.   Mısır ve Suriye’nin Bölgedeki Stratejik Konumu ve Önemi   Mısır ve Suriye’nin coğrafi önemi ve İslam dünyası açısından konumları bu iki ülkede, yerli halkın despotlara karşı samimi özgün mücadelesine ilaveten küresel tarafları olan bir çatışmanın da bir ...

Devamı »