BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / Mehmet Pamak / Basın Açıklaması / Bağımsız İslami Gruplara Yapılan Haksızlıklara, Zulümlere İtirazımdır

Bağımsız İslami Gruplara Yapılan Haksızlıklara, Zulümlere İtirazımdır

Bismillahirrahmanirrahim

Bu zulümler, bazı Müslümanların da desteğiyle kurulan yeni vesayet sistemi zorbalığının bir sonucudur. Bazı Müslümanlar, yıllarca AKP’yi destekleyip “ne istedilerse veren” Erdoğan eliyle devleti ele geçiren Gülenist vesayetin oluşmasına ve darbeye kadar gitmesine vesile oldular. Son üç yıldan bu yana verdikleri destekle de, özellikle de 15 Temmuz sonrasında MHP ve Ulusalcı kemalist Ergenekoncuların TSK, Yargı, Emniyet vb. sivil ve askeri bürokrasiyi ele geçirip bu sefer de bunların egemonyasında, özellikle de bağımsız İslami çalışmalara hayat hakkı tanımayan ve son seçimden sonra daha da azgınlaşarak Müslümanların üzerine gidecek olan yeni bir vesayetin oluşumuna destek vermiş oldular. Allah Müslümanların yardımcısı olsun ve bu yeni vesayetin zulmünden korusun.

Bir yıl önce gözaltına alındığımda aynı hücrede tutulunca tanıdığım, IŞİD ve benzeri kör şiddet hareketlerine açıkça karşı olduğunu bizzat kendisinden dinlediğim, topluma Hakkın mesajını yaymaktan ve bu yolda Nebevi yöntemi izlemekten yana olduğuna şahid olduğum Halis Bayuncuk kardeşimiz açık bir zulme muhatap kılınmıştır. Rabbimiz yardımcısı olsun, güç, kuvvet, sabır ve direnme gücü versin. Şüphesiz ki, zalimler bu zulümlerinin hesabını ahirette vereceklerdir.

Rabbimiz, AKP destekçisi bazı Müslümanlara da, bâtıl siyasete verdikleri destekle sonuçta bir vesayetten diğerine sürüklenmeye katkı sunarak büyük vebal altına girdiklerini idrak edip yanlıştan dönme iradesini nasip etsin. Ayrıca bir an önce herkesin sırasını beklediği bir zillet halinden kurtularak ortak bir irade üretmeyi, ittifak halinde yeni vesayete karşı ciddi bir itirazın yükseltilmesinin aciliyet kesbettiği gerçeğini kavramayı ve gereğini yapmayı nasip etsin.

Yeni vesayetin özellikle yargı ve TSK ayağını oluşturan Ergenekoncu ulusalcı kemalist zihniyetin siyasi temsilcisi Doğu Perinçek’in TSK’daki etkisinin bir yansıması olarak Afrin’de atılan füzelerin üzerine “Kemalizme teslim olun-Doğu Perinçek” yazısı yazılmıştı. Ne Erdoğan’dan ne de Genelkurmay’dan her hangi bir itiraz gelmemişti. Aynı Doğu Perinçek, bu kadar yaygın ve açık haksızlıkların, zulümlerin yargı kararlarıyla ortaya konduğu bu dönem için; “Yargı, tarihteki en bağımsız dönemini yaşamaktadır” demişti.

Diğer taraftan kendi emniyet ve istihbarat kuruluşlarının bile terörle bir alakası olmadığını bildirdiği Hizbuttahrir cemaati mensubu kardeşlerimize verilen yüzlerce yıllık zalimane cezaları (bu cezaları verenler FETÖ’den atıldıkları halde) bu “yeni vesayet” döneminde onaylayan hukuksuzluklar, İLKAV Cuma namazının basılmasına yönelik ve hocalarını, yöneticilerini gözaltına alan ve hala suçlarının ne olduğunu bile ortaya koyamayan baskıcı zalim uygulamalar, Furkan Vakfına ve Başkanına yönelik, kendi yasalarını bile ayaklar altına alan muameleler, zalimane uygulamalar, mesnetsiz haksız suçlamalar ve bunlara benzer şiddetten uzak bağımsız İslami kuruluşlardan daha birçoklarına, kimi Kur’an okuma çalışmalarına kolayca “IŞİD” damgası vurup iftira ederek verilen haksız cezalar ve yapılan zulümler hep bu ulusalcı kemalist zihniyetin Erdoğan politikalarıyla oluşan yargı ve devletteki vesayetinin sonucudur.

MHP’nin ve ulusalcı Kemalist zihniyetin bu yeni vesayet döneminde neler yapabilecekleri, “mafyacı” suç örgütü liderlerini hapisten çıkarırken tağutu reddedip sadece Allah’a itaat ederek “Rabbim Allah’tır” diyenleri hapse tıkmaktan çekinmeyecekleri akledilmeli ve vakit geçmeden harekete geçilmelidir.

Özellikle tebliğ, davet, eğitim ve vahye şahidlik çabalarıyla toplumu vahiyle dönüştürme eksenli Nebevi yöntemi takip eden tüm İslami çalışma grupları olarak oluşturacağımız ortak irade ve güç birliğiyle, baskıcı Kemalist dönemde ve 28 Şubat sürecinde verdiğimiz onurlu mücadeleyi, bu neo-Kemalist dönemde de vermekten çekinmeyeceğimizi “yeni vesayet”çilere bir an önce göstermeliyiz. Aksi takdirde tek tek bütün Müslümanların üzerine gidecekleri ve sonuçta çok geç kalınmış olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Mehmet PAMAK

İlginizi çekebilir

Aksa Tufanı Oyunu Bozdu

Erdoğan başta olmak üzere bütün bölge ülkelerinin yöneticileri ise, o süreçte işgalci siyonist terörist İsrail ile normalleşme politikası yürütüyorlardı. Gazze müslüman Filistin halkının elinde olduğu süreçte bile bu halka ait doğalgaz rezervlerini İsrail gasp etmiş ve çaldığı bu gazı satmaya bile başlamıştı. Erdoğan ise hırsızın çaldığı bu gazın İsrail'e/hırsıza aidiyietini kabul edip hırsızla işbirliği yaparak bu çalıntı gazı Türkiye sahasından geçecek boru hattıyla Avrupa'ya ihraç edilmesinde hırsızla işbirliği konusunda 2022 yılında terörist İsrail Cumhurbaşkanı Herzog u Türkiye'de ailece ağırlayıp anlaşma yapmıştı.

Bir Cevap Yazın