BIGtheme.net http://bigtheme.net/ecommerce/opencart OpenCart Templates
Ana Sayfa / 2008 / Ekim

Aylık Arşiv: Ekim 2008

Sözde “Cumhuriyet”in 85. Yıldönümünde Askeri Saltanat Devam Ediyor

Askeri vesayet rejiminde sultanlık yapan asker bürokratların ve yardımcıları kimi yargıç ve savcıların konumları ve cüretkarca gerçekleştirdikleri hukuksuzluklar, bu ülkede asker ve yargı bürokratlarının öncülüğünde ve sömürücü büyük sermayedarlar ile besledikleri medyanın desteğinde bir bürokratik diktatörlüğün “Cumhuriyet” diye yutturulduğunu apaçık ortaya koymuyor mu? Bu yüzden, “Resmi İdeolojinin Bayramı” olarak kutlanan 29 Ekim’ler, bir avuç egemen azgın beyaz azınlığın, kendilerine iktidar ve rant sağlayan sistemin oluşumu bakımından sevinç günü iken, bu oligarşi tarafından ezilen, sömürülen, horlanan, aşağılanan, itilip kakılan, kaynakları hortumlanıp sefalete mahkum edilen, hak ve özgürlükleri gasp edilen, keyfi ideolojik uygulamalarla, baskı ve yasaklarla hizaya sokulmaya çalışılan, kendisi olmasına ve ...

Devamı »

AYM Kararı Gerekçesi, Laik Kemalist Ulus Devletin Tükenişinin İlanıdır

Başı açık ve örtülü ayrımı yapmadan bu ülkenin bütün çocuklarının eğitim özgürlüklerini kısmen genişleten Anayasa değişikliğini haddini ve yetkisini aşarak iptal eden Anayasa Mahkemesinin hukuki anlamda son derece seviyesiz, basit, aynı zamanda keyfi ve ideolojik muhtevalı gerekçesi de 5 ay sonra yayınlandı. Bu karar ve gerekçesi, ahlaki ve hukuki mesnetten yoksun keyfi ve ideolojik bir dayatmadır. AYM yargıçları, kendilerine görev veren anayasayı çiğnemekte hiçbir sakınca görmemekte, darbecilere selam duran, emir komutayı esas alan, resmi ideolojiyi dogmalaştıran bir mantıkla hukuku ayak altına alabilecek bir cüretkarlık örneği ortaya koyabilmektedirler. Kendilerine hesap soracak hiçbir merci bulunmaması, askeri bürokrasinin gücünü de arkalarında hissettikleri ve ...

Devamı »

Başbuğ, Yargı ve Başbakanı “Doğru Yerde Bulunmaya” Çağırıyoruz!

Genelkurmay Başkanını, Yargı Mensuplarını ve Başbakanı “Doğru Yerde Bulunmaya” Çağırıyoruz!   Bilindiği üzere, “Derin Devlet” çeteleriyle PKK’nın iç içe geçmiş çarpık ilişkilerle şiddeti tırmandırdıkları bir kaos ortamında ve Genelkurmay Başkanının Kuvvet Komutanlarını arkasına alıp toplum üzerinde baskı kurmaya, halkı ve medyayı hizaya sokmaya çalıştığı darbe-muhtıra havası içerisinde “Ergenekon Çete Davası” görülmeye başlandı.   Artık yerli yabancı herkesin tartışılmaz olarak bir biçimde kabul ettiği gerçeklik, Türkiye’de “Demokrasi” adı altında bir oyun oynanmakta, aslında üst rütbeli asker bürokratların öncülüğünde, yargı, üniversite ve TÜSİAD gibi kurumların üst kadrolarının iştirakiyle oluşturulan oligarşinin despot yönetimi egemen kılınmış bulunmaktadır. İşte bu askeri vesayet rejiminde başından beri, ...

Devamı »

Kur’an Nesli; Tarih, Medeniyet, İktidar Değil, Vahiy ve Kulluk Eksenlidir

Başka Gelecek Tasavvurları ve Projelerle Kur’an Nesli Karıştırılmamalı Seyyid Kutub‘un gündemleştirdiği “Kur’an Neslini Yeniden İnşa” projesi, ümmetin vahiyle yeniden inşâsı sorumluluğunu hatırlatan “Öze Dönüş” veya “Islah” projeleriyle paralellik arz eden bir konudur. Ümmet nüvesi ve ümmeti yeniden yapılandıracak öncü kadro mahiyetinde, ilk Kur’an Nesli örnekliğinde bir Kur’an Neslini ya da cahiliye toplumuna alternatif bir Kur’an cemaatini, toplumunu yetiştirmek, her “ıslah” projesinin olmazsa olmaz önceliğidir. Islah projesi, sadece Kur’an’ı ve mütevatir sünneti belirleyici kılan, öncelikle aklını, imanını, şahsiyetini ve hayatını vahiyle arındırıp inşa eden, daha sonra da tüm tarihsel birikimi vahiyle sorgulayıp ayıklama sorumluğunu kuşanan ve böylece ortaya çıkan sahih din ...

Devamı »

Tevhidi Ümmeti Oluşturmak Ve Kur’An Neslini İnşa Etmek Akıdevi Bir Sorumluluktur

İnsanlık serüveni bir Peygamber’in önderliğinde ve tek bir ümmet olarak başlamıştır. İlk insan toplumu bir Peygamberin öncülüğünde oluşturulan tevhid toplumu olarak teşekkül etmiştir. Daha sonra insanlar vahyin gösterdiği istikameti ve Peygamber’in oluşturduğu sahih geleneği terk etmiş, aralarındaki anlaşmazlıklar yüzünden ayrılığa düşmüşlerdir. “İnsanlar tek ümmetti, sonra ayrıldılar…”[1] Bütün Peygamberlerin davet ettiği tevhid akıdesi ortak paydasında başlangıçta tek bir ümmet olan insanlık, bilahare dinlerini parçalayarak ve fırkalara ayrılarak bu tevhidi geleneğe ihanet edip tekrar cahiliyeye sapmışlardır. İşte bu ayrılık ve sapmalar sonucunda insanlık mâruf olanı terk edip, fıtratını bozarak münkere yönelmiş, münker yayılıp kalıcılaştıkça toplumu kuşatmış ve böylece tarihsel süreç içinde cahiliye ...

Devamı »